Artık yeter!

Bir toplumun en büyük ihaneti, çocuklarını koruyamamasıdır. Çocuğa uzanan el, insanlığa atılmış tokattır. Ama biz ne yapıyoruz? Görmezden geliyoruz, susturuluyoruz, erteliyoruz. Oysa çocukların canı yanıyor, ruhları parçalanıyor.

Bugün buradan haykırıyorum:

Çocuklara zarar veren kim varsa , ister birey olsun, ister kurum, ister sistem, hemen kapatılmalı, susturulmalı, yok edilmelidir! Çünkü çocukların güvenliği “sonra bakarız” denilecek bir mesele değildir. Çocuğun bir tek gözyaşı bile, bütün bahanelerden daha ağırdır. Ama hâlâ birileri çocukların kanı üzerinden para kazanıyor, makamlarını koruyor, sessizlikle güçleniyor.

Yeter artık!

 Çocuğu istismar edenleri kapatın. Çocuğa şiddet uygulayanları kapatın. Çocukların geleceğini çalan kurumları kapatın.

Çocukların hayatını hiçe sayan sistemleri kökten kapatın!

Toplum susarsa suç ortağıdır. Devlet görmezden gelirse katildir. Aile korkarsa yarını yok eder. Çocuğa zarar verenin bahanesi olmaz, affı olmaz, mazareti olmaz! Bu bir çağrı değil, bir emir niteliğindedir: Çocuklara zarar verenleri kapatın. Kapatın ki insanlık ayakta kalsın.

“Bir kere oldu, bir daha olmaz” denilerek üzeri kapatılan her vaka, aslında binlerce yeni acının kapısını aralar. Çocuğun canı yanar, ruhu parçalanır, ama toplum susarsa asıl yara herkesin içinde açılır. Bu yüzden çocuklara zarar veren hiçbir kişi, kurum ya da yapı hayatımızda yer bulmamalı. Onların yeri toplumun içinde değil, kapalı kapılar ardında olmalıdır.

Bir toplum, çocuklarını koruyamadığında aslında kendi geleceğini yok eder. Çocukların güvenliğini sağlamayan bir devlet, çürümeye mahkûmdur. Çocuğunu korumayan bir aile, yarınlarını kaybetmiştir.

Bir toplumun en hassas noktası, en korunmasız varlıkları çocuklardır. Çocuk; ne kendini savunabilir, ne kötülüğü öngörebilir, ne de yaşananları doğru yorumlayabilir. Bu yüzden çocuk, vicdanı olan herkesin ortak sorumluluğudur. Fakat ne yazık ki, dünyanın her yerinde ama özellikle bizim coğrafyamızda, çocuklara zarar verenler, onları sömürenler ve onlara acı çektirenler hâlâ bir şekilde aramızda dolaşabiliyor. İşte bu noktada söylenecek tek şey şudur:

“O BABA’YA DA BİR ÇİFİT SÖZÜM VAR.

ÖYLE ŞEYLER SÖYLEMEK, YAZMAK İSTİYORUM Kİ SANA, AMA GEL GÖR Kİ YETİ DEĞİL. SADECE ŞUNU BİL O YAVRUNUN LANETİ ÜZERİNDE OLSUN”

ÇOCUKLARA ZARAR  VERENLERİ KAPATIN!!!