Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde trafik, yalnızca bir ulaşım meselesi değil, yaşam hakkıyla ilgili bir konudur. Ne yazık ki ölümlü kazalar oranımız dünya ortalamalarının üzerindedir. Her kayıp ardında gözü yaşlı aileler, yarım kalan hayaller ve tarifsiz acılar bırakmaktadır. Hastane koridorlarında yankılanan çığlıklar, cenazelerdeki feryatlar ve yetim kalan çocukların sessiz bakışları bu gerçeğin acı tanıklarıdır. Arkada kalan sevgililerin kalbinden yükselen “sevda ağıtları”, bu acının ne kadar derin olduğunu bir kez daha göstermektedir. 

Hükümet, bu tabloyu görmezden gelmemiş; denetim ve altyapıda önemli adımlar atmıştır. Sabit radarlar uzun süredir devrededir, polis ekipleri mobil kontrollerle denetimi güçlendirmektedir. Bu sistem, sürücülere “her an denetleniyorum” bilinci kazandırarak caydırıcı etki yaratmaktadır. Yapay zekâ destekli radarlar gündeme gelse de toplumdan gelen tepkiler nedeniyle ertelenmiştir. Oysa bu sistemler yalnızca hız değil, kırmızı ışık ihlali, emniyet kemeri kullanmama, tehlikeli şerit değişimleri gibi birçok kural ihlalini tespit edebilmektedir. Şeffaf ve adil uygulandığında insan hayatını korumada önemli katkı sağlayacaktır. 

Altyapı yatırımlarında ise Türkiye’nin desteğiyle önemli yol alınmıştır. Yenilenen yollar, modern kavşaklar ve özellikle Yonca kavşağı düzenlemeleri hem güvenliği artırmış hem de ulaşımda çağdaş standartlar sağlamıştır. Bu işbirliği, sadece yatırım değil; kardeşliğin ve ortak geleceğe olan inancın göstergesidir. 

Ancak trafik güvenliği yalnızca devletin değil, bireylerin de sorumluluğudur. Emniyet kemeri takmamak, hız yapmak, alkol alarak araç kullanmak sadece sürücüyü değil, masum insanları da hedef almaktadır. Toplumda bilinç dönüşümü şarttır. Çocuk yaşta trafik bilinci kazandırmak, geleceğin sürücülerini daha sorumlu kılacaktır. Vatandaşların da tehlikeli sürüşleri resmi mercilere ihbar edebilmesi için güvenli sistemler kurulmalıdır. Böylece hem güven artacak hem de kişisel hak ihlalleri önlenecektir. 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi imkânları ve Türkiye’nin desteğiyle önemli kazanımlar elde etmiştir. Bundan sonrası için sabit ve mobil denetimlerin yanında yapay zekâ destekli radarların adil biçimde devreye alınması, altyapı yatırımlarının sürmesi ve eğitim programlarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Çünkü trafik kazaları kader değildir; doğru planlama ve etkin denetimle kayıplar azaltılabilir. “Her can, bu toprakların en değerli hazinesidir. Her can, ardında bitmeyen bir özlem ve yarım kalmış bir hayat bırakır.”

Artık söz değil, eylem zamanıdır. Direksiyona geçen herkes, bir hayatın emanetini taşıdığını bilmelidir. Kurallar, cezadan korkulduğu için değil; yaşam kutsal olduğu için uygulanmalıdır. Daha güvenli yollar, daha bilinçli bir toplum için hep birlikte adım atmak zorundayız. Çünkü trafik, hepimizin ortak sınavıdır. Ve unutmayalım ki, bu sınavda vereceğimiz her doğru karar, bir çocuğun geleceğini, bir annenin duasını, bir sevgilinin yarım kalmış umudunu yaşatacaktır. Trafikte göstereceğimiz disiplin ve vicdan, sadece bugünü değil, yarını da kurtaracaktır.