İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın;

Karma oy kullanılması” yönünde çağrılar yapılmasını “son derece yanlış” bulduğuna ilişkin sözlerini seçimlerden önce önemli bir uyarı olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Tabii İkinci Cumhurbaşkanı’nın;

Oy kullanılmamasının daha büyük bir yanlış olacağına” dair uyarılarına da katılıyorum.

Karma oy kullanılmasının;

Hiç oy kullanmama veya sandığa gitmeme noktasında, nispeten tercih edilebilir bir durum olduğunu geçtiğimiz günlerde yazdığım bir makalemde de belirtmiştim.

Hiç oy kullanmamayı düşünenleri bu tutumlarından vazgeçirmek için;

“En azından git, karma oy kullan, kafana ve vicdanına uygun isimleri seç” diyebilirsiniz de;

Ülke çapında “sistematik bir karma oy propagandası” yapmak ve belirgin bir siyasi tercihi olan insanları da “karmaya” yönlendirmek pek doğru gelmiyor bana...

Bunun, güçlü bir iradenin sandıktan çıkmasına engel olacağını düşünüyorum.

Evet, belki “karma oy” seçim sistemimiz içinde bir seçenektir ama...

Kokuşmuş sistemi değiştirebilecek bir iradeyi ortaya çıkarma bağlamında seçenek değildir.

Ben bunun yerine;

Vizyon sahibi, yeni, genç, düzgün ve yetenekli adayların en fazla olduğunu düşündüğünüz ve tabii dünya görüşünüze de yatkın bir partiye mühür vurarak;

Mühürü vurduğunuz partinin listesi içinden ayrıca tercih yapılmasını öneriyorum.

Kim ne derse desin...

Bu ülke halkının siyasetteki demokratik katılımcılığı ve bu yöndeki “dinamizmi” hayal kırıklığı yaratacak düzeydedir ama insanlarımızın büyük çoğunluğunun gönlü, öyle veya böyle bir partiden yanadır.

Yani pasif bir politize olma hali vardır toplumun...

Haa... Zaman içinde eğilimleri olan partilerinden bekledikleri performansı bulamamış, hatta ümitlerini kırma noktasına gelmiş olabilirler.

Yine de dediğim gibi;

O eğilim gösterdikleri partilerin listelerini iyice incelesinler “sandığa gitmeme” veya “karma oy” saplantısına girmeden önce...

Mühür vurup, o liste içinden tercih yapma fikrinin akıllarına yatacağını düşünüyorum bu takdirde...

Hem kafalarındaki siyasi eğilim doğrultusunda oy kullanmış olurlar;

Hem de ayrıca söz konusu parti içinde en verimli çalışma ile temsiliyeti sağlayacağına inandıkları kişileri de, yapacakları parti içi tercihlerle öne çıkarmış olurlar.

Dediğim gibi;

Sandığa gitmemeyi düşünenleri bu fikirlerinden vazgeçirmek için “karma oyu” önlerine bir seçenek olarak koyabiliriz ama...

Kamuoyuna yönelik organize bir propagandayla “karma oy fanatizmi” yapmak doğru değil bence...

Kabul ediyorum, siyaset kurumu son zamanlarda çok yıprandı.

Güven kaybetti...

Velakin... Sandığa gitmemek ya da karma oya yönelik bir eğilim bu noktada sonuç alıcı olmaz.

Hatta durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir.

Yine İkinci Cumhurbaşkanı Talat’ın dediği gibi;

“Seçimlerde siyaset seçilmektedir ve siyaseti milletvekilleri teker teker belirlemiyor.”

Ayrıca daha önce de yazdım... Bu “karma oy” propagandası;

Ayrıldıkları UBP’den kırmayı umdukları mühürlerden, gittikleri DPUG listelerinde yer alan isimlerinin önüne “tik” aktararak, orijinal DP’li adayların da önüne geçip koltuklarını korumayı amaçlayan “Sarayın Sekizlisinin” kamuoyuna pompaladığı bir ajitasyondur büyük ölçüde...

“Karma oy” fikri olanların bu hususa da dikkat etmelerinde fayda var...

...

Bu noktada önceleri “oy kullanmama” eğilimini daha çok öne çıkaran;

Sonradan daha mutedil bir yaklaşımla “karma oy kullanın” çizgisine gelen “Toparlanıyoruz” hareketi de bence bu hususta daha kapsamlı ve ince eleyip sık dokuyarak yeni bir çözümleme yapmak durumundadır.

Çünkü;

Siyasetin enstrümanları olan “oy kullanmama” veya “karma oy kullanma” gibi çağrılar yapan “Toparlanıyoruz”;

Bu çağrılara uymayı düşünen insanlara, seçim sonrasında da yine siyasetin hangi enstrümanlarıyla ne gibi bir yol göstereceğini de belirlemek durumundadır.

Siyaset kurumuna bizim telkinlerimizle seçimlerde siyasi tavır koyun ama seçim bittikten sonra bizden siyasi bir yol haritası beklemeyin, sivil toplum örgütü kapsamındaki sınırlarımıza geri çekilelim” şeklinde bir yaklaşım, bir noktadan sonra çok da geçerli bir argüman olmuyor kanaatimce...

Bence “Toparlanıyoruz”, sistematik karma oy telkinlerini;

“Saray”ın kol kanat gerdiği DPUG’nin “Sekizlisine” bırakarak;

Hareket gönüllüleri ile etkilediği kesimleri, parti tercihleri veya mühür ile karma oy konusunda tamamen serbest bırakmalı, ne şekilde oy kullanacaklarına dair spesifik bir telkinde bulunmamalıdır.

Yok eğer;

“Seçim sonrasında da, seçim öncesi çağrılarımız ışığında hamlelerimiz olacak” diyorlarsa;

Yani sisteme karşı koydukları siyasi tepkinin arkasını getireceklerse;

Böyle bir mesajı da seçim öncesinde topluma vermelerinde fayda olacaktır.