Çevrenize şöyle bir bakarsanız sadece Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın nezle olmadığını daha iyi anlayacaksınız. Birçok vatandaşımız nezle. Gündüz hava sıcaklığı 26-30 derece dolaylarında, gece ise 20 derece ve altında seyrediyor. Gündüz sıcak olduğu için hala daha yazlıklarla dolaşıyoruz. Akşam olunca kazak giymediğimiz için üşütüyoruz. Gece ile gündüz fark ediyor. İşte bu yüzden mevsimler değişince kendimizi mevsim değişikliğine göre korumadığımız için üşütüyoruz. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Başbakan İrsen Küçük hava değişiminden dolayı nezle oldu. Dün Cumhurbaşkanlığı'nda bir araya gelen Cumhurbaşkanı ile Başbakan nezle oldukları dikkatlerden kaçmadı. Her ikisine de geçmiş olsun diyoruz.

ADEM BAĞIRDI, SERDAROĞLU’NUN İŞİNE GELDİ

Sosyal Sigorta, Sosyal Güvenlik Değişiklik ve İhtiyat Sandığı Değişiklik yasaları dünkü İdari İşler Komitesi'nde ele alınacaktı. Komite üyesi CTP Mağusa Milletvekili Sonay Adem, İdari İşler Komitesi Başkanı UBP Girne Milletvekili Ergün Serdaroğlu’na komitede çıkışınca Serdaroğlu adeta üzerine yattı. Değişiklik yasası komitede ele alınmadan komite toplantısı sona erdi. Gelen bilgilere göre; Sonay Adem’in bu çıkışı bir yerde Serdaroğlu’nun da ekmeğine bal sürdü. Bildiğiniz gibi Adem CTP döneminin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı. O bakımdan değişiklik yasasına onay vermiyor. Ama nereye kadar çok merak ediyoruz?

 

ÖZGÜRGÜN’ÜN MAZERETİ NE?

Son günlerde adından sık sık söz ettiren Dış İşleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, dün Cumhurbaşkanlığı sarayında adından yine söz ettirdi. Bildiğiniz gibi basında çıkan haberlere göre; Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip olduğu iddia edilen Özgürgün’ün bu haberlerden dolayı morali hayli bozuk. Bizim için her hangi bir sakıncası yok, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu taşıyabilir. Nasıl olmasa tanınmamış bir devletin Dış İşleri Bakanı’dır.

Herneyse; dün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Cumhurbaşkanlığı sarayında siyasi parti temsilcilerini kabul ederek görüşmelerle ilgili bilgi verdi. Tabi doğal olarak UBP temsilcileri arasında Dış İşleri Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün de Cumhurbaşkanlığı sarayına gitmesi gerekiyordu. UBP’yi temsilen Başbakan İrsen Küçük genel sekreter Ertuğrul Hasipoğlu ve Maliye Bakanı Ersin Tatar katıldı. Dış İşleri Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün yerine Maliye Bakanı Ersin Tatar katıldı. Böyle bir toplantıda Dış İşleri Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün yer almaması, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun dikkatini çekti. Eroğlu, Özgürgün nerede? Diye sorunca, Başbakan Küçük mazereti var cevabı verdi.

Acaba Özgürgün’ün mazereti ne? diye ister istemez merak ettik. Kıbrıs konusu görüşmelerinde gelinen aşama ve 31 Ekim’de New York’ta yapacağı ziyaret öncesi bilgilendirme toplantısında Özgürgün’ün olmaması kafalarda soru işareti bıraktı. Çok mu önemli mazereti vardı? Demek ki öyle.!

 

CEMAL BAŞKAN'A SAHİP ÇIKILMADI!

Hiç abartmadan söylüyoruz; Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları ile ilgili hemen hemen hergün birçok telefon alıyoruz. Cemal başkanın sevenleri çok, yardım ettiği insan sayısı o kadar çok ki, herkes onu seviyor. Onun moralini bozuk görenler bize mesaj atıp Cemal başkana moral vermek istiyorlar.

Hele hele Maliye Bakanı Ersin Tatar ile arası açıldığında adeta mesaj yağmuruna tutulmuştuk. Biz o mesajların çoğunu yayınlamadık, son günlerde mesajlar yine hayli arttı. O bir fakir fukara babası, o yüzden ona olan sevgi bambaşka. Kimseyi kıramıyor, zamanında Sercem Ltd. olarak ekmek verirdi, şimdilerde ise Belediye başkanı olarak ekmek veriyor. Yok demesini bilmiyor ama ona yok denildiği zaman da üzülüyor. Peki ama üzülen sadece o mu? Elbette değil, yardım elini uzattıkları da üzülüyor. Kahvede, köşede bucakta herkes onu konuşuyor. Aldığımız mesajlardan bir derleme yaparak bugün Cemal başkan ile ilgili bir yazı yazmak istedik. UBP’nin kendisine sahip çıkmadığı, özellikle devletten mahkeme kararı ile alacaklarına UBP hükümetinin istinafa gitmesi hem Cemal başkanı, hem de sevenlerini çok üzmüştür. Yarın yine mahkeme var, istinaf kararı ile ilgili ne olur? bilemeyiz ama geçenlerde emekli eski mahkeme başkanı Şakir İlkay ile ilgili çıkan karar ortada. UBP’liler sanırız çıkan kararı iyi algıladılar.

Peki ama Cemal başkanın Türk malına karşılık tazminatı ne olacak? işte sorun burada! Cemal başkanın batmasına sebep olan bu durum ne olacak? Yitirilen yıllar ve hepsinden önemlisi Cemal başkanın sağlık durumu! Okuyucularımız bize soruyor; bizler de ilgililere soruyoruz? Savcılıktan görüş alanlar daha yüksek bir tazminata mahkum olurlarsa o zaman ne cevap verecekler?

 

GARGA’YA MEKTUP VAR

 

Sayın Harun Denizkan;

Gazetenizin 09 Ekim 2011 Pazar tarihli köşenizde ele aldığınız %30’luk kaçak elektirik akımı kullanımıyla ilgili yazınıza telefoniyen kayıbın sadece bu olmadığını, sistemin kendinden kaynaklanan bir o kadar daha kayıb olabildiğini ve bu nedenle kurumun zararının daha da yüksek olacağını belirtmiştim.

Bunun başlıca nedeni ise ülkemizde gerek üretim gerekse satılan ve kullanılan cihazlarla “Güç Faktörü” power factor mefhumuna pek bakılmadığına değinmiştim.

Fazla teknik teferruata kaçmadan bu konuyu aydınlatmaya çalışayım.Ülkemizdeki şebeke değerleri bu olduğuna göre sistemden başlanan sistemlerin “Güç Faktör”ünün artı – eksi 1 değerinde olması sistem ekonomisi açısından yaşamsal değer taşımaktadır. Bu sistem kaçınılmaz bir şarttır.

Ülkemizde kullanılan elektrik gerilimi 50Herz 230V A.C’dir. Tüketiciye iletilen bu voltaj elektrik cihazlarını beslemektedir. Eğer yük sadece rezistiv ise bir sorun yoktur.

Örneğin bir soba rezistiv bir yük olarak kabul edilebilir ve iletilen akımın bütününü kullanmış olur. Ancak kullanıcının cihazları endüktiv olacabileceği gibi kapasitiv de olabilir. Bu duruma göre sağlanan voltaj kullanımla akım endüktiv veya kapasitiv olabilir.

Bu durumda voltajla akım arasında faz farkı ortaya çıkmaktadır. Bu olay kompanse edilmediği takdirde sistemde harcanması gereken güç harcanmaktadır. İşte kayıplar bu noktada gerçekleşmektedir.

Benim geçmiş meslek hayatımda (yani koloni dönemde)ithal edilen en küçük elektrik motorlarında bile “Güç Faktörü” değeri belirtilmiş olması gerekmekteydi.Aksi durumda ithal durdurulurdu.

Bizde bu gün böyle bir yasa olduğunu pek görmedim. Böyle bir “Faktörün” sonunda olduğundan ilgililerin habedar olduklarına da inanmıyoruz.

Mesela bugün ülkemizde hizmet veren 5 yıldızlı otellerin kullandıkları sistemlerin yani alet techizatının “Güç Faktor”ünün ne olduğunu bilen varmı? Bu tesisler de herhangi bir kompansasyon uygulanmakta mı?

Zannetmem. Varsa söylesinler biz de bilmiş olalım.

Saygılar

Tuğrul Hilmi Berkay

 


MESAJI OLAN ALSIN

Sn.Ersin TATAR; Ayağın rahatsız olmasına rağmen resepsiyonda bütün gece gezmeniz maşallah dedirtti. En azından biraz otursaydınız da soluklansaydınız.

Sn.Zübeyir AĞAOLĞLU; Çektiğin fotoğrafları kişilere göstermekten resepsiyonu bir anda bitirdin. Sen en iyisi bunları bir yerde sergile ki herkes gelip görsün.

Sn.Hüseyin ÖZGÜRGÜN; Bak şu halkın seni ne kadar sevdiğini resepsiyonda olanlar bir kez daha gördü. Resepsiyonda nefes almadan insanlarla tokalaşıp öpüşmekten kan ter içinde kalmışsın diyorlar.

Sn.Mehmet ÖZÇELİK; Bütün gece müsteşarın nerde olduğunu sormuşsun. Hayırdır bir durum yok değil mi? Bu kadar aranacağına telefonda ulaşsaydın hemen müsteşarın nerde olacağını öğrenecektin.

Sn.Ayça SOYGÜR ÇIRALI; Belediyeyi yatırımların olmaması nedeniyle dava etmek seçim üstü üretilen bir politika olsa. Gelgelelim çalışanlar seçim üstü bu hareketin politika koktuğunu söylüyorlar. Haberin olsun.

Sn.Tanju SONUÇ; Süreyya hanım yurt dışında olunca kadınları toplamak size düşmüş. Maşallah erkekler kadar kadınlar içerde oldukça kalabalıktı diyorlar. Kolay gelsin.

Sn.Erhan BAŞAY; Bu sıralar bir devlet dairesi bir belediye gezip durun. Bir durum varsa hemen yakın arkadaşlarını ara ki sana nasıl yardım edeceklerini söylesinler.

Sn.Gülin KÜÇÜK; Yakın arkadaş çevrenizi telefonla arattırıp resepsiyona davet etmeniz meyvesini verdi. Salonda oldukça kalabalık kadın kitlesinin olduğu gözlerden kaçmadı.

Sn.Mehmet Ali TALAT; Eroğlu CTP kurultayına giderse ben de UBP resepsiyonuna giderim diyorsan o başka. Bu sıralar her gün TV’de görünür olmanız gözlerden kaçmadı. Bakalım bu defa topu out’a nasıl atacaksınız merak ediyoruz.

Sn.Mehmet ÇAKICI; Pazartesi geç biten meclis yorgunluğunu dereboyu Mahzen’de atarak dinlenmişsiniz. Üstelik yola yakın masa seçip trafiği de takip etmeniz gargaların dikkatini çekti.

Sn.Süreyya GÜRSES; Şu haftasonu mesarya kadınlarına yapılacak çay partisinin ertelenmesi Fatma Sabri’nin bütün hazırlıklarının kalmasına neden oldu diyorlar. Üzülecek bir durum yok bu defaya kesin yaparsınız.

Sn.Ertuğrul HASİPOĞLU; Resepsiyonda salonun süslenmesinde hiç aktif olmamanız gözlerden kaçmadı. Aktif olsaydınız Derviş bey’in resminin salonda asılmadığını farkederdiniz.

Sn.Kansu AKSU; Bakıyorum da bakanını koruma gibi nere gitse arkasındasın. Adamı diye buna derler. Görevini en iyi şekilde yapman gözlerden kaçmadı.

Sn.Ersin TATAR; Ayağın rahatsız olmasına rağmen resepsiyonda bütün gece gezmeniz maşallah dedirtti. En azından biraz otursaydınız da soluklansaydınız.